-
1 yüreği ağzına gelmek
to have one's heart in one's mouth -
2 yürek
yürek çarpıntısı Herzklopfen n;bende yürek Selanik oldu mir hing das Herz in den Hosen;yürek vermek sich (D) ein Herz fassen;-in yüreği ağzına gelmek v/unp jemandem Angst und Bange werden;-in yüreği cız etmek v/unp wehmütig werden;yüreği geniş ungerührt; großmütig;-in yüreği kalkmak v/unp ganz aufgeregt sein;yüreğim serinledi ich fühlte mich erleichtert;-in yüreği yağ bağlamak frohlocken über A;-in yüreğine inmek plötzlich tot umfallen; plötzlich seinen Geist aufgeben; jemandem aufs Gemüt schlagen;-in yüreğine işlemek fig jemandem an die Nieren gehen;-in yüreğine su serpilmek sich erleichtert ( oder getröstet) finden;yüreğini boşaltmak sein Herz ausschütten;-in yüreğinin yağları eriyor es zerreißt ihm das Herz; ihn überfällt die Angst;yürekler acısı Seelennot f; herzzerreißend;yürekten von Herzen; herzlich (Dank, Gruß)
См. также в других словарях:
yüreği ağzına gelmek — birdenbire çok korkmak, aşırı korku veya sevinçten fazlasıyla heyecanlanmak, endişelenmek Çıngırağın her çekilişinde ikisinin de heyecandan yürekleri ağızlarına geliyor. M. Yesari … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreği ağzına gelmek — ölecek gibi olmak, tıkanmak … Beypazari ağzindan sözcükler
kalbi ağzına gelmek — yüreği ağzına gelmek Kendisi de her fırsat düştükçe bunlarla yan yana harp ettiğini söylerken âdeta kalbi ağzına gelmiş gibi olurdu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük